Meral TOKSOY
NEREYE GİDİYORUZ?


             Ülkemizde gündem her gün değişiyor ve her olay bir öncekini gölgede bırakıyor diyebilirim. Ben bu yazıyı kaleme aldığımda çoktan arka planda kalmaya mahkûm olan bir konuyu hatırlatmış olacağım. Günlerce, altı yaşındaki bir çocuğa uygulanan tacizle çalkalandık. Çok tatsız fakat yüzleşmemiz gereken bıçak sırtı bir durum. Amacımız bu tür olayların sıradanlaştırılmasına veya yok sayılmasına karşı güç oluşturmak. Çocuklarımız, canlarımız telafisi zor yaralar alıyor ve biz onları koruyamıyoruz. Her seferinde en yetkin ağızlardan işittiğimiz akla zarar açıklamalara kâh gülüyor, kâh şaşırıyor, çoğunlukla da öfkeleniyoruz. Yazımın konusu olan haber, hepimizi ayağa kaldırıp “Yok artık!” dedirten cinstendi.

İsmail ağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, altı yaşındaki kızı H.K.G’yimüridi Kadir İstekli ile kendi kıydığı nikâhla evlendirdiğini öğrendiğimizde deprem etkisi yarattı. Hepimiz ezberledik, gına geldi dinlemekten biliyorum. Bu yüzden olayın ayrıntısınagirmemeye çalışıp, konuyu kısaca birlikte gözden geçirelim istiyorum.

Bu olayda ağzımızı açık bırakan, bu kadarı da olmaz dedirten öyle çok detay var ki tüylerimiz diken diken okuyup, dinledik. Henüz okul çağına bile gelmemiş bir çocuğa nikâh kıymak ve bunu kendi aralarında meşrulaştırmak… Bu zihniyete sahip kişileri anlatacak bir kelime var mıdır bilmiyorum. Aklıma gelen tanımlamaları da burada yazamıyorum maalesef…

Bu çağda,din kisvesi altında yapılan ahlaksızlıkları konuşuyor olmak, ülkemiz adına utanç verici. İzahı olmayan rezillikler, nereden tutsan elinde kalıyor. Bu çürümüş kafalarla aynı havayı soluyor olmak tiksindiriyor, endişelendiriyor ve “Nereye gidiyoruz” diye düşünmeden edemiyoruz.Yaşananları İslam’la bağdaştırmak mümkün mü?

Bir babanın el kadar çocuğunu, yirmi dokuz yaşındaki sapığa peşkeş çekmesini hangi akıl, hangi din makul görebilir.Annenin bu çirkinliğe ikna olmasının asıl nedeni, söz hakkının olmadığını bildiğinden. Karşı koyacak gücü olmadığından. Kim bilir belki de kocasına karşı çıkarsa, cehennemde yanacağına ikna edildiğindendir...

Abi ve kız kardeşlerin olayı yalanlama videosunu samimiyetle izledim. Kimseye haksızlık etmek istemem elbette. H.K.G’nin gelinlikli fotoğrafının bir etkinlikte çekilmiş olduğunu söylüyorlar. İddia doğru olsa bile,H.K.G’nin savcılığa sunduğu diğer fotoğraflar ve ses kayıtları durumu aydınlatmaya yetiyor zaten.

Mağdurun ifadesinde nasıl bir ortamda yaşadığını hayal edemiyorsunuz. Herkesin bu yaşta (yani çocuk yaşta)evlendiğini zannetmesi, dinlediği radyo programıyla bilinçlenmesi, sanal ortamda tanıştığı kadının yönlendirmesi… Bu nasıl bir dünya?

Metropolde, modern dünyadan kopuk, izole hayatlar…Tam da burada, eğitimin önemi gerçeğiyle bir kez daha karşılaşıyoruz. Kız çocukların okumasına karşı çıkıp, üç dört yaşından başlayarak yıllarca sadece Kuran kursuna gönderme amacının, dindarlıkla alakalı olmadığını bilakiskadınları köleleştirmekten başka bir amaç gütmediğini görebiliyoruz.

Bu kepazeliğin münferit bir olay olduğunu kimse söylememeli söyleyemez!Olaya uzaktan yakından tanık olanlar açığa çıkarılıp gereken ceza verilmelidir. H.K.G İfadesinin bir yerinde on yaşlarındayken gittiği Kuran kursunda hocasına evli olduğunu söylediğini ve hocasının üzülerek ona sarıldığını anlatıyor.Henüz o yıllarda hocasının niye üzüldüğünü anlayamıyor, durumu analiz etmesinin yıllarını alacağını da. Keşke diyorum o hoca biraz cesur olabilseydi de H.K.G bu durumdan daha az hasarla kurtulabilseydi. Ayrıca Kadir İstekli ses kayıtlarında çevresindekilerinbilmemesinin mümkün olmadığını açıkça beyan ediyor. Demek oluyor ki bu organize bir suç!

Bu durumun ortaya çıkmasının ardından Hiranur Vakfı’nın sitesindeki tarihçe ve bazı bölümlerinden Yusuf Ziya Gümüşel’in adının silindiğini gazeteci Timur Soykantwitter hesabından paylaşınca öğreniyoruz.

Bu tutum bana Deve kuşu hikâyesini hatırlatıyor. Ayan beyan her şey ortadayken, onlar başlarını ebediyen kumun altında tutabilirler. Şu çok iyi bilinmelidir ki milletimizi rahatsız eden, altı yaşındaki bir çocuğun yaşadıklarıdır. Bunun yaşandığı yer neresi olursa olsun, altını çizerek tekrar söylüyorum neresi olursa olsun daima karşısında olacağız… Kamuoyunun baskısı sonucu baba Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli tutuklandı. Mahkeme tarihi otuz Ocak. Bunca delillerle olay gözler önüne serilmişken, kraldan çok kralcı olanlara ne denir bilmiyorum. Baba için dua isteyip iftira atıldığını savunanları, Allah’a havale ediyoruz. Onlar için yapacak bir şey yok!

Son olarak yüreğimizi serinleten, mağdurun devlet koruması altında olması ve güvenliğinin sağlanmış olmasıdır…