Fahri İŞLEK
ŞENEVİ YAZLIK SİNEMASI


Eski mahallelerini dolaşıyordum Adana’nın. Güney kısmında İç içe geçmiş dar sokaklarında hem kentin tarihini fotoğraflıyor, hem de anılarımı tazeliyordum. Tarihi Büyük saat kulesinin arka sokaklarındaki yıkılmaya yüz tutmuş eski evlerin birinde bir tabela gördüm. Kocaman yazılarla ‘’Sabri Şenevi Sinema evi’’ yazıyordu. O an çocukluğumbir film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Ardına kadar açık olan kapıya ‘’Kimse yok mu?’’ diyerek tıkladım. İçeri de oturan birkaç kişi vardı. Hemen ayağa kalkıp içeri davet ettiler. ‘’Çayımızda taze buyurun’’ diyerek sıcak bir karşılama yaptılar. İçeri girdiğim de adeta büyülendim. Duvarlar eski sinema fotoğrafları ile dolu, kapının hemen sağ tarafında irili ufaklı film makinaları, biraz yürüdüğümde gramofon, eski plaklar, film makaraları ve yıllarca biriktirilmiş binlerce sinema afişi. Adeta sinema müzesiydi. 1958 doğumlu Sabri Şenevi doğup büyüdüğü baba evini çocukluğunun sevdası Sinema evine çevirerek şimdilerde tamamen tükenmiş yazlık sinema geleneğini sürdürmeye devam ediyormuş. Çocukluğunda sinema filmlerinin kesik parçalarını toplayıp birbirine birleştirerek arkadaşlarına izletmeye çalıştığıyılların üzerinden yarım asırlık bir zamanın geçtiğini anlatırken içindeki heyecanını mimiklerinden anlayabiliyordum. 1965 yılında bir yazlık sinema da uzun çabaları sonucu iş bulup teşrifatçılıkla başlamış. İzleyiciye yer göstermiş, gazoz satmış, at arabasında mahalle arasında dolaşır, kartela da sinema afişlerini daha çok izleyici gelsin diye, anons borusuyla avazı çıktığı kadar filmi öve öve bitiremezmiş.  Bir süre bu işi yaptıktan sonra makinist yardımcısı olarak ilk kez makinistliği öğrenmiş. Şimdi sinema müzesinde bulunan makinalardan birisi de ilk makinistliği öğrendiği kömürlü olanıymış. Yıllar sonra Mersin’in Anamur ilçesinde bir sinemada satılık olduğunu duyunca hemen alıp müzesinin başköşesine yerleştirmiş. Şimdiler de elektrikliye çevirmiş.

Raflara yetmemiş sıra sıra yerlere dizilmiş film makaralarını sordum. 500’e yakın orijinal film makaralarının olduğunu, ev küçük olduğu için koridora sıralamak zorunda kaldığını, 15 bine yakın yine orijinal sinema afişlerinin olduğunu hatta yer olmadığı için 25 bine yakın filmi de hard diske kaydedip alandan tasarruf ettiğini söyledi.

‘’Birer çay daha içelim’’ diyerek demlikten bardaklara çayı doldururken aynı heyecanla anlatmaya devam etti Sabri ağabey. Birçok ünlünün kendisini ziyaret ettiğini ve onlarla yaşadığı anılarını paylaştı. ‘’Engin Çağlar geldi mesela, ona sürpriz yaptım. Senin oturduğun yerde oturuyor, makineye onun ilk oynadığı Öksüz filmini taktım. Fatma Girik’le oynamıştı, ben de vardı. Filmi izlemeye başlarken ‘’ bu benim ilk filmim’’dedi. Hem çok sevindi hem de çok şaşırdı. Yine Bahar Öztan ziyaretime gelmişti ona da Doktor Civanım filmini oynattım. Kemal Sunal’la oynadığı. Eliyle işaret etti Doktor Civanım filminin afişini. Duvarda asılı.‘’ Bak imzası var Bahar hanımın’’. Yine İhsan Gedik gelmişti ona da Yılmaz Güney’in Seyithan filmini izletmiştim. Yılmaz Güneyin köyünde, Karataş’ın Yenice köyünde çekilen bir filmdi. Hatta İhsan Gedik’i alıp Yenice köyüne gezmeye götürmüştüm.’’ 

Sabri abi anlattıkça ben de uzun uzun dinledim. Sokağın karşısındaki boş arsaya büyükçe bir duvar örüp beyaza, eski tahta sandalyeleri de maviye boyamış, içerisinde turunç ve portakal ağaçlarının olduğu sevimlimi sevimli bir yazlık sinema bahçesi oluşturmuş. Film makinası tam bu bahçeyi görecek şekilde evin ikinci katındaki mutfağa yerleştirilmiş. Yani sinema başladığında, film ışığının altından bir sokak geçiyor.

Belirli günlerde Afişler asılıyor, anons borusuyladuyurular yapılıyor,sinema izlemek isteyenlere ücretsiz olduğu gibi, Sabri abinin geleneksel ikramı olan beyaz gazozundan da nasipleniyorlar. Üniversiteli birçok gencin uğrak yeri haline gelmiş olan Sinema Evi, gün içerisinde de ziyaretçilere açık. Sabri ağabey, çayından kahvesinden ikram ederek hem ağırlamaktan, hem de eski yıllarını heyecanla anlatmaktan büyük keyif alıyor.

Dünya; Sabri ağabey gibi insanlarla güzelleşecek.

Anons borusu/ ilkel megafon ( Tenekeden yapılmış Huni)

Kartela/ Sinema afişlerinin asıldığı pano